
Biyostimülant Nedir?
Biyostimülantlar, bitki gelişimini, bitkilerin beslenmesini, ürün kalitesini ve verimini olumlu yönde etkilemek, bitkilerin strese dayanıklılığını arttırmak amacıyla; bitkilere yapraktan, topraktan veya tohuma uygulanan, içeriğinde organik veya inorganik bileşikler, mikroorganizmalar bulundurabilen, ayrıca bazılarının toprak yapısını düzenleyici etkileri de bulunan biyolojik materyallerdir.
Biyostimülant denince akla genel olarak biyolojik menşeili ürünler gelmektedir. "Biyolojik Bitki Aktivatörü", "Bitki Sağlığı Stimülatörü" ve "Bitkiler için Probiyotik" gibi etiketler taşıyan ürünler de biyostimülantlar sınıfına girmektedir.
Biyostimülanlar gübre sınıfına girmezler ve zararlılar üzerinde doğrudan etkileri yoktur. Bu ürünlerin amacı, bitki büyümesini teşvik etmek ve bitki sağlığını optimize etmektir. Bu yüzden direkt olarak bitki besin maddesi, toprak iyileştirici, herbisit veya pestisit demek doğru olmaz. Bitki içeriden daha sağlıklı olacağı için birtakım etkenlere karşı daha dayanıklı olabilir; bu biyostimülantların doğrudan hastalık ve zararlı kontrolörü olduğu anlamına gelmez.
Biyostimülant Ne İşe Yarar?
Bitkinin gelişme sürecinde iyi bir performans göstermesini sağlayan biyostimülantlar, bitkinin yüksek verim ve kalitesi üzerinde etkilidir. Doğru şekilde uygulandıklarında, bitkilerin fizyolojik süreçleri üzerine etki ederek, büyüme, gelişme, su stresi, tuzluluk ve toksik alüminyum gibi faktörlere yanıtlar için potansiyel faydalar sağlamaktadır.
Tohumlara, bitkilere ve toprağa uygulanabilen biyostimülantlar, abiyotik streslere karşı geliştirilmiş tolerans yoluyla; bitki büyümesi, tohum veya tane veriminin kalitesini arttırmak için hayati ve yapısal süreçlerde değişikliklere neden olmanın yanında gübre ihtiyacını da azaltmaktadır.
Abiyotik stresler, bitkilerin büyümesi ve üretkenliğinde, günümüz üreticilerini endişelendiren önemli konulardan biridir. Kuraklık, tuzluluk ve aşırı sıcaklar gibi abiyotik stresler, günümüzde küresel olarak büyük mahsul kayıplarına neden olmaktadır. Bu kayıpları önlemek için biyostimülanlar, üretkenliği optimize etmek ve bitkilerdeki fizyolojik süreçleri değiştirmek amacıyla üretim sistemlerine giderek daha fazla entegre edilmektedir.
🌿🌿 Özellikle ilgimi çeken bir özelliği ise, ağır metal stresi seviyelerine olan etkileri.
Bu stres, endüstriyel kirlilik ve tarımda aşırı gübre kullanımı nedeniyle toprakta biriken ağır metallerin, bitkilerde toksik etkilere sebebiyet vermesi durumu. Kurşun, kadmiyum, arsenik ve civa gibi ağır metaller, bitkilerin büyümesini durdurarak hücresel enzim aktivitelerini baskılar, oksidatif stres seviyelerini yükseltir ve hücre ölümüne yol açabilir (Mahajan ve ark., 2020).
Bu durum, spesifik olarak tıbbi ve aromatik bitkilerin içeriğindeki biyoaktif maddelerin azalmasına ve ürün kalitesinin düşmesine neden olabilir.
💚Biyostimülantlar bu etkisiyle, ağır metal birikimini azaltabilir ve bitkilerde antioksidan savunma mekanizmalarını güçlendirerek stresin etkilerini hafifletebilir.
🌱Biyostimülant çeşitleri🌱
- Protein Hidrolizatlar
Bunlar hem bitki kaynaklarından hem de hayvan atıklarından kimyasal ve enzimatik protein hidrolizi ile elde edilen aminoasitler ve peptid karışımlarıdır. Özellikle bitki bazlı peptidler, çok işlevli aktiviteleri nedeniyle biyostimülantların en ilgi çekici olanıdır.
- Humik ve Fulvik Asitler
Toprakta doğal olarak oluşan, bitki, hayvan ve mikrobiyal kalıntıların ayrışması sonucu oluşan organik asitlerdir. Bu asitler ayrıca toprak mikrobiyal aktivitesinden de gelebilir.
- Deniz Yosunu Özleri ve Botanikler
- Kitosan ve Diğer Biyopolimerler
Kitosan, kırmızı renkli kabuklu deniz canlılarının kabuklarından elde edilen doğal lifler olup; biyopolimerler ise bitki veya hayvan kaynaklarından türetilen spesifik moleküllerdir.
- Alg Ekstraktları
Deniz yosunlarından elde edilen biyostimülantlardır ve yüksek oranda mineraller, vitaminler, hormonlar (özellikle sitokininler ve gibberellinler) içerir. Bu ekstraktlar, bitkilerde kök gelişimini ve yaprak büyümesini teşvik eder. Ayrıca, alg ekstraktları, bitkilerin fotosentez kapasitesini artırarak metabolik faaliyetlerin hızlanmasına katkıda bulunur (Battacharyya ve ark., 2015). Özellikle stres koşullarında bitkinin enerji kullanımını optimize ederek dayanıklılığını artırabilirler.
- İnorganik Bileşikler
Bunlar bitki büyümesini, ürün kalitesini ve abiyotik strese toleransı teşvik eden silika, selenyum, kobalt gibi minerallerdir.
- Mikroorganizmalar (Mikoriza ve Rizobakteriler)
Özellikle mikoriza mantarları ve rizobakteriler, bitki köklerinde simbiyotik ilişki kurarak biyostimülant etkisi gösterir. Mikoriza mantarları, bitkilerin topraktan su ve besin alımını artırırken, rizobakteriler kök büyümesini teşvik eder ve bitkilerin streslere karşı dirençlerini artırır. Bu mikroorganizmalar, bitkilerin topraktaki fosfor ve azot gibi hayati besin maddelerini daha etkin bir şekilde kullanmasını sağlar
- Faydalı Bakteriler
Biyostimülantların Faydaları
Yukarıda belirtildiği gibi sözü edilen girdilerin kullanımı durumunda, bitkilerde besin elementi alımında, kök biyokütlesinde; kök alanında ve bitkilerin besin elementlerini topraktan kaldırma kapasitelerinde artış gözlenmektedir (Vessey, 2003). **
Yine Yapılan çalışmalar humik asitlerin farklı bitkilerde bitki gelişimi, verim ve kalite üzerine etkilerinin olduğunu ortaya koymuştur. **
Organik tarımın yükselişiyle birlikte, biyostimülantlar da kimyasal gübre ve pestisitlerin yerine veya onların kullanımını azaltmak amacıyla tercih edilmektedir. Bu bileşikler, tarımda pestisit veya gübre olarak kullanılmamakla birlikte, bitkilerin su ve besin kullanımını artırarak çevresel streslere karşı daha dayanıklı hale gelmelerine yardımcı olmaktadır. Özellikle çevresel streslerin yoğun olduğu alanlarda biyostimülantlar, fotosentez gibi metabolik süreçleri hızlandırmakta ve antioksidan savunma sistemlerini güçlendirerek tarımsal verimliliği ve ürün kalitesini artırmakta önemli bir rol oynamaktadır (Van Oosten ve ark., 2017; Franzoni ve ark., 2022).
Kaynakça;
- Çukurova Tarım Gıda Bil. Der. 31(3): 185-200, 2016 (Özel Sayı) Çukurova J. Agric. Food Sci., Barkın KÜLAHTAŞ1 ve ark.
- Göre / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 12(11): 1944-1952, 2024Göre / Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 12(11): 1944-1952, 2024
yorumlarınız bizim için değerli